Lisa’nın hasret kaldığımız solo albümüne kavuştuk sonunda. Geliyo dediler bir türlü gelmek bilmedi. Uzun süre tek bir tanıtım posteri veya fragmanı bile paylaşılmadı. YG Entertainment bıktırdı, yıldırdı, en sonunda sövdürdü ama Lisa’ya yakışır bir müzik videosu çekerek kendini affettirmeyi bildi. Muhteşem setler, kostümler ve efektlerle süslü MV’nin çekimleri de tam dört gün geceli gündüzlü devam etmiş. Patron elini cebine atmış, ne gerekiyorsa yapılacak demiş, belli! Özellikle Lisa’nın memleketini yansıtan sete harcanan emek ve ortaya çıkan muhteşem görsellik helal olsun be dedirtecek cinsten!
Lisa’nın kendi adı solo albümün çıkış parçasının da adı olunca insan meraklanıyordu acaba nasıl bir şey olacak acaba diye… Güçlü, cesur ve coşkulu bir haykırışı yansıtan “Lalisa”, bir isim, sahibinin gücünü ve duruşunu nasıl anlatır bunun çok güzel bir kanıtı olmuş: “Namın yürüsün, adınla bin yaşayasın Lisa!”
Şarkının ve Lisa’nın bir duruşu var her şeyden önce! Benim bir adım var, benim hayata karşı duruşum, kendime sevgim ve saygım var diyor… Ben varım ben!
BLACKPINK üyelerinin tümü “güçlü genç kız bilinci ve duruşunun” birer temsilcisi… Sadece müzik veya dansın ötesinde bir söylemleri var ve çoğu zaman bu yöndeki mesajlarını sözlere bile gerek kalmadan, bir selfiyle, stilleriyle veya bir bakışla bile anlatabiliyorlar. Sözlü olarak söylediklerinde de sözlerini hiç esirgemiyorlar. Ne patronmuş, ne “hater”mış…. Fark etmez canım, hepsine yapıştır şak!
Lisa, bereli karizmatik öğrenciden kraliçeye; yazlıkçı hanım-kızdan motorcu, off-road’cu, hatta safarici “özgür kıza”; La Casa de Papel’deki pazarlıkçı Sierra abladan direk dansçısı kıza kadar ne kadar “femme fatal” yani tehlikeli, ölümcül kadın imajı varsa hepsini sunuyor bizlere. Arkamdan bakınca görürsün diyor şarkıya başlarken… Göremicek kadar “mal”san da ben sana detaylı gösteririm diyor güzelce… Oyunun kuralını ben yazarım!
Parçanın saydığımız bu özellikleri öne çıksa da, müzikal kalitesi de hiç yabana atılır cinsten değil. Sabahın yedisinde kafa üç buçuk uyanıp, daha ilk dinlemede oturduğum yerden oram buram oynamaya başladı. İşte burası çok önemli, hatta çokamelli arkadaşlar! Zaten, eğer sandalyede otururken, Serdar Ortaç’ın “binlerce dansöz var” repliğindeki dansözlerden biri gibi kıvırtmaya başlayıp, işaret parmağınızla baş parmağınızdan çember şekli yapıp, diğer parmaklar havada, elleriniz kulaklarınızın hizasında, dirsekler bedene doksan derecede, tam bu esnada tüm üst bedeninizle salınım hareketi yaparken, gözleriniz kapalı ve diliniz de üst ön dişleriniz baskı yapar şekilde ilk kez dinlediğiniz şarkıyla mırıl mırıl eşlik etmeye çalışıyorsanız…. dinlediğiniz şarkı esaslıdır efendim! Tebrikler Lisa’cım!
Lisa rapper mı… rapper. Hakkını vermiş mi şarkıda? Vermiş. Akılda kalan dinamik rif’ler var mı parçada? Var… Güzel! MV’ye değer katan danslar da harika. 10 Eylül değil de 10 Ağustos olaydı daha da iyi olurdu. Yaza yakışan bir parça, çıkışı biraz güze kaldı maalesef. Neyse, BLACKPINK soloları tek görümlük değil ömürlük oluyor. Değeri bilinir!
Belki bana göre değil diyenler olabilir. “Next Level” için de “MAFIA” için de bunlar hep söylendi bu sene ama bakın, bu senenin en çok rağbet görenleri bu parçalar oldular. Lalisa bunlardan daha da iyi bence ve ilk gün yadırgayanlar dahi pek bir kaynaşacak bu şarkıyla zamanla. Demedi demeyin!
Lisa’yı, şarkının yapımcılarını ve YG’yi tebrik ediyorum Lalisa için. Hoşbulduk gerçekten de!
