BTS bir zirveden daha yüksek bir zirveye çık çıka kariyerine devam ediyor. Grubun kurulduğu ilk zamanlarda, hatta çıkış yaptıkları dönemde kendileri dahi bunu belki hayal bile edemiyorlardı. Peki aileleri ne düşünüyordu bu konuda?
Suga, Rolling Stone dergisinin Haziran 2021 sayısı için verdiği röportajda bu konuda samimi açıklamalarda bulunmuş. Bakın neler söylemiş:
“Ailem başta rap müziği anlamakta zorlandı, anlamadılar açıkçası. Benim yaptığım şeye karşı durmaları aslında doğaldı. Şimdi dönüp baktığımda aslında bu durum bana yardımcı olan bir durumdu diye düşünüyorum zira kendimi ispatlamak zorunda kalmıştım, bu da beni daha fazla çalışmaya ve kendimi zorlamaya teşvik eden bir unsur olmuştu!“.
Suga aynı röportajda ruh ve akıl sağlığı olayına bakış açısı hakkında da samimi açıklamalarda bulunmuş. Agust D adıyla yürüttüğü solo çalışmaları kapsamında yaptığı “The Last (Sonuncu)” parçada OSD (obsesif – kompulsif bozukluk), sosyal anksiyete (kaygı) ve depresyon konularına değinmekteydi. Suga negatif duyguların saklanmasından ziyade açığa vurulması gereken duygular olarak düşündüğünü ifade etmekte!
“Şu an kendimi rahat, gayet iyi hissediyorum. Ama negatif duygular ara ara gelir gider. Hiçkimse bu tür duyguları saklamamalı. Bunlar tartışılmalı ve açıkça ifade edilmeli. Ne tür duygular hissedersem hissedeyim, bunları açığa vurmaya her zaman hazırım.”
Evet, Suga’dan iki tane çok önemli saptama geldi. Birincisi, ailemizin ve sevdiklerimizin bizi engelleyici tavırlarından yılmak yerine kendimizi en iyi şekilde göstermeye çalışırsak, bu bize itici güç sağlar ve bizi daha iyi yerlere taşıyabilir. İkincisi ise daralma durumlarını normal, bizi rutin olarak ziyaret eden bir misafir gibi görmeliyiz. Daral gelince de gamlı baykuş gibi taşa duvara sessizce bakmak yerine, hislerimizi açıkça dile getirmeliyiz. Masumlar apartmanının çöp katı gibi olur ruhunuz eğer içinize atıp atıp durursanız sıkıntınızı. Salın kendinizi biraz. Suga’yı dinleyin bi ya (yukarıda sal kendimi kardeşim hareketini yaparken görülmekte); hadi bakalım…
