BTS‘in BE albüm promosyonları kapsamında bugün sevgili Jin‘in odasına davetliyiz. Ama önce derin bir nefes alın, çünkü ihtiyacınız olacak:
Prensimiz Jin sanki müstakbel prensesi için özel mi özel bir oda hazırlamış gibi…
Odanın ışıltısıyla önce bir geçici körlük yaşadıktan sonra, gördükleriniz karşısında Hakan Altun‘un “Gelin olmuş gidiyorsun” parçasını mırıldanıyor insan istemsizce!
Aynı parçada “Sakın ağlama diyorsun ama gül yüzüne bakıp bakıp ağlamamak elde değil” dizelerini dinlerken, Jin‘in şu güzel yüzünün tam 7800 km uzakta olduğunu düşünüp de hüzünlenmemek mümkün mü?
Jin odası hakkında: “Merhaba Jin’in odasına hoş geldiniz. Ben derleyici Jin. Bu mücevherlerle dolu odanın anlamı, neyin değerli neyin değersiz olduğunu anlamanın imkansız olmasıdır. Bu odaya ilk adım attığımda, bu devasa değerli mücevheri görünce şaşırmış ve hayrete düşmüştüm, ama aslında en başından beri benmişim. Siz de bu odadaki devasa değerli mücevher tarafından büyülenmediniz mi? Belki de her biriniz eşsiz ve değerli bir mücevher olduğunuzu unutmuş olabilirsiniz? Kendinize değer vermeyi alsa unutmayın ve her zaman parıldayan bir mücevher olduğunuzu hatırlayın. Benim gibi her zaman özgüvenle parıldamayı unutmayın“.
Jin kıyafeti hakkında: “Değerli taşlarla dolu bir odada kendimi tamamen rahat hissettirmek için tüm mükemmel ışıltılarla harika uyum sağlayan ipek pantolon, gecelik ve terlik seçtim“.
Jin bu Louis Vuitton terlikleri (720$) daha önce de bir kaç kez tercih etmişti:
Jin odasındaki nesneler hakkında: “Bu odadaki hangi nesnelerin beni en iyi temsil ettiğini düşünüyorsunuz? Lavanta rengindeki koltuk, kristal avize ve daha fazlası var ama en iyisi benim. Değerli bir taş gibi parıldayarak oturduğum odamda ne kadar mükemmel gözüktüğüme bakın“.
“Prenslere layık” olacak. Jin daha önce bizzat kendisi ona prenses denilmesinden hoşlanmadığını belirtmişti, bunu yapmayın artık
BTS sizin Türkiye ye geleceğinizi duydum şuan hala şoktayım sizi çok seviyorum nolur İstanbul’a gelin kendimi heyecandan tanıtmayı unuttum ben Tekirdağ merkez de oturan bir army yim
Allahım tipe bak ya yiyecem
Kristal bir avize gibisin parlıyorsun.Tek kelimeyle şahanesin .Çok yakışıklısın. Seni seviyorum.
Yanlış anlamazsanız bir şey soracağım. Neden ‘gelin’, ‘prenses’ kelimelerini kullanıyorsunuz ki? Seokjin kız mı da bu tabirleri kullanıyorsunuz? Prens diyebilirsiniz mesela. Çünkü o bundan rahatsız oluyor ve haklıda. Kim kendisine kız denilmesini ister?
Sizin endişenizi anlıyoruz. Ancak, Jin cinsiyetle alakası olmayarak, hali tavrı ve kibarlığından ötürü “BTS’in annesi” veya “prensesi” olarak bilinir. Pembe rengini çok sever.
Pembe kız rengi mi yani? Renkleri bile cinsiyetleştiriyorsunuz… Jin kendisine prenses denilmesinden hoşlanmadığını bir fana söylemişti oysa.
Yazıyı yazan şahıs benim. Jin, pembe rengi sevdiği için, kendisine anne ve prenses denilmesinden hoşlanmadığını belirttiği doğrudur. Prens Jin’in prensesi için hazırladığı oda olarak düşünebilirsiniz. Yazıya bu vurguyu ilave edeceğim. Gelin Olmuş Gidiyorsun’u tamamen aforizma olarak kullandım, güzel yüzüne bağlamak için konuyu. Fazla kaptırmışım kendimi. Yoksa Jin hyung’umuzdur, oppa’mızdır.
Yanlış anlamazsan bir şey soracağım, neden ‘gelin’, ‘prenses’ kelimelerini kullanıyorsunuz ki? Seokjin kız mı da bu tabirleri kullanıyorsunuz? Prens diyebilirsiniz mesela.
Gerçekten tek kelimeyle Şahanee .. Degerli bi tas gibi parlıyosun… Zaten öylesin odanda çok güzel ama sen daha yakışıklı sın
Gerçekten degerli bi taş gibi parlıyosun..Odan da çok güzel … Ama en yakışıklı sensin..