BLACKPINK Yurdunda İlk Zamanlar: Böcekler, Yoksulluk ve Dahası

BLACKPINK Reality Show’u 24/365 programının beşinci bölümü (1 Ağustos 2020) grup üyeleri henüz ünlü olmadıkları, stajyerlik dönemlerinin ilk günlerinde yaşadıkları zorlukları masaya yatırmışlardı.

Bahçelik, çok hoş bir ortamda, tatlı ve meyve tabakları önlerinde yaptıkları sohbette, daha birkaç yıl öncesine kadar çok daha farklı bir yaşamları olduğunu ifade ediyorlar.

Şimdi hemen her gün çok lüks restoranlarda yemek yiyen grup üyeleri, stajyerlik dönemlerinde bunun hayalden öteye gidemeyen bir şey olduğunu vurguluyor. Bırakın lüks restoranı, paket servis olarak kızarmış piliç parçaları bile ısmarlayamadıklarını, genelde yumurta kırıp, çilek reçeli ile birlikte yediklerini söylüyor kızlar. Paralarının ancak ayda bir markete gitmeye yettiğini, gittiklerinde de anca yumurta ve reçel gibi ucuz yiyecekleri almaya yettiğini anlatıyorlar.

Ne kadar tanıdık değil mi? 28 TL’lik et dürümün anca kokusunu koklayıp, içinde ne olduğu belirsiz 8 TL’lik tavuk dürümü bile para cebimde kalsın diye almayıp, yurtta patatesin üstüne yumurta kıran yurdum üniversite öğrencisi, sana da selam olsun.

Parasızlık, garibanlık bir yana, bir de bir genç kızın en büyük kâbusu olabilecek karafatmalar dadanmış evlerine. Rose daha önce bir “variety show” programında bunu dile getirmişti, hadi hatırlayalım (Türkçe altyazılı):

Hem de bu karafatmalar, aynı İzmir’dekiler gibi dev antenlere sahipmiş! Birini yakalasalar başka biri fırlıyormuş köşe bucak. Evin maknae’si (en küçüğü) Lisa genelde üzerlerine bardak kapatarak yakalayıp dışarı atıyormuş. Yine yumuşak kalpli kızlar, öldürmeyip dışarı atıyorlarmış.

Küçücük yaşta stajyer olmanın en kötü yanlarından biri de aileden ayrılmanın verdiği özlem ve mahzunluk diye vurguluyor akabinde Rose. Hatta kendisi ailesinden ayrılacağını bile bilmiyormuş. Yurdun kapısında anne babası, güzel kızım biz şimdi ayrılıyoruz dediklerinde dünyası başına yıkılmış.

Jennie bu arada söze girip o zor günlerin iyi yanının birbirlerine sımsıkı bağlanmalarını sağladığını söylüyor.

Son olarak, Jennie‘nin 2010’da ilk stajyer olduğunu, Rose’un ise son stajyer olarak 2012’de katıldığını hatırlatalım. Aslında BLACKPINK üyeleri durumu fena olmayan ailelerden geliyorlardı, bu belki de onlar için durumu daha da zorlaştırmış olabilir. Her ne kadar YG Entertainment yıılık olarak 350 milyon dolar değer üreten dev bir şirkete dönüşmüş olsa da, o dönemlerde firma finansal açıdan çok iyi değildi, örneğin o dönemdeki firmanın pejmürde girişi ve bugünkü 50 milyon dolarlık dev firma binasının fotoğraflarını altta görüp, kıyaslayabilirsiniz. Ama maddi imkanı olsa da YG Entertainment’ın o dönemlerde kızları iyi şartlarda yaşatmayacağını düşünüyorum, zira zor şartlarla mücadele de kızlarının hem kaynaşması hem de olgunlaşması için bir araç olarak düşünülebilir.

Aşağıda YG Entertainment’a ait binanın eski ve yeni halini görebilirsiniz.